
Disneyland Paris
Disneyland Paris Gezi Planlama Rehberi :
Muffinlere süpriz bir doğum günü hediyemiz olsun istedik ve 4 yaşlarına basmaları münasebeti ile rotamızı Paris Disneyland ‘a çevirdik.
Aslında benim aklımda tamamen farklı bir rota vardı ama geçen seneden tadı damaklarında kaldığı ve tekrar gitmek istedikleri için diğer seçeneklerimizi eledik.
Gidiş tarihi olarak doğum günlerini seçtik. Eğer doğum gününüzün öncesi veya sonrasında ki 3 gün içerisinde seyahat ediyorsanız THY bir hizmet sunarak uçakta doğum günü pastası servis edebiliyor normalde. Ben gökyüzünde doğum günlerini kutlamayı çok istediğim için 3 hafta öncesinden pasta siparişini verip 2 kere de teyit etmiştim ama malesef unuttular.:(
Sonrasında uçuşta görevli şef muz ve çukulatalı pudingden bir pasta yaptı ama tabi mumsuzdu ve baya hayal kırıklığı oldu bana. Konu ile ilgili şikayeti kabin amiri bizzat dile getirmesine ragmen THY ‘nin müşteri ilişkileri yönetimi konusunda ki yetersizliğinin önüne geçemedik.
Rahat bir uçuş sonrasında Paris ‘te Charles de Gaulle Havalimanı ya da bilinen diğer adıyla Roissy’e iniş gerçekleştirdik. Gitmeden Ersan transfer için araç ayarlamıştı ama gelen araç geç kalınca taksi kullanarak Disneyland’a gitmek durumunda kaldık. Aslında otobüs transferleri de var ama biz çocuklarla emin olamadığımız için taksi tuttuk. 80-90 euro arasında bir ücret tutuyor.
Ve Disneyland
Normalde bu aylarda hava oldukça sert olur Paris’te ama bizi yumuşacık bir hava ve ışıl ışıl bir diyar karşıladı. Yeni yıl zamanının neden yılın en sevdiğim zamanı olduğunu Disneyland bana bir kez daha şahane süslemeleri ve parıldayan hali ile kanıtlar gibiydi.
Otelimizi Disneyland’ın içinde ki otellerden biri olarak tercih ettik. Disneyland bünyesinde ki tüm oteller aslında aynı çevre içinde.. Bunlardan Disneyland otel en güzeli ve parklara en yakın olanı ancak diğer otellere göre biraz daha pahallı. Daha ekonomik bir tercih yapmak isteyenler içinse “Newyork Port Hotel” hem mesafe olarak ayağı, hem bütçe olarak cebi çok zorlamayan tercihlerden biri. Ama otellerden çok büyük beklentiniz olmasın. Zaten otellerde çok bir zaman geçirme durumunuz olmuyor. 🙂
Gitmeden yapılması gerekenler :
Öncelikle size Disneyland’a giderken değil gitmeden önce yapmanız gereken çook önemli hayat kurtaran birkaç detay vereceğim.
- Eğer otellerden birinde kalacaksanız (7 otel seçeneği var http://www.disneylandparis.co.uk/hotels/ ) mutlaka yemek dahil bir konsept seçin. Otellerde konakladığınızda disneyland giriş biletleri ücretsiz veriliyor zaten ama içeride restorantlarda o kadar çılgın rakamlar dönüyor ki astarı yüzünden pahallıya gelmiş oluyor.
- Oteli seçtiniz, konaklama biçimini de seçtiniz, gidince istediğiniz yerde yemek yiyebileceğinizi sanmayın 🙂 Mutlaka gitmeden 2-3 hafta önce arayıp gün gün yemek yiyeceğiniz restorantlar için rezervasyon yaptırın.Aksi taktirde yer bulmanız imkansız. Aramanızı gündüz saatlerinde yaptığınız taktirde ulaşamıyorsunuz ve ya saatlerce telefonda bekliyorsunuz ama fransa saat dilimi ile gece 10’dan sonra aradığınızda rahatlıkla rezervasyon yaptırabilirsiniz.(08448 008 898)
- Restorant seçimlerinizi http://www.disneylandparis.co.uk/dining/ adımdan yaapbilirsiniz.(aramadan önce secimlerinizi yapıp not alıp öyle arayın bence) Bu adımda dining plans accepted başlığı altından satın aldığınız konaklama biçimine dahil restorantları,konseptlerini ve menülerini görüntüleyebilirsiniz. ( bize kimse bunları anlatmadı anlayana kadar canımız çıktı emek beee :)))) )
- Eğer doğum günü için gidiyorsanız doğum günü pastasını otel rezervasyonlarınızla birlikte sipariş etmeniz gerekiyor.
- Yemek sırasında karakterlerle tanışmak için yine gitmeden otel rezervasyonu sırasında belirtmek gerekiyor.
Geldik bir kere neler yapalım ? 🙂
- Otelinize vardınız. 14.00 dan önce odaya giriş yapamıyorsunuz . Bu ayrıntıyı düşündükleri için bavullarınızı emanet odası gibi bir alana alıp, giriş işlemlerinizi yaptırdıktan sonra sizi parka yönlendiriyorlar vakit kaybetmemeniz için. (Çocuklar için aldığınız yedek çantasına kendiniz içinde bir takım kıyafet koyarsanız bavula ihtyaç duymazsınız.)
- Otelinizde sabah kahvaltısı dahil ise otele giriş yaptığınızda saat aralığı için rezervasyon yapılması gerekiyor. Resepsiyon sizi zaten yönlendiriyor.Böylece kahvaltıda bekleme ve yoğunluk durumunu minimuma indirmeye çalışıyorlar.
- Sıkı bir kahvaltı yapın ama korkmayın öğle yemekleri için güzel kafeler var parkların içinde onlara rezervasyona gerek yok.
- Otele giriş yaptığınızda yemek biletlerini verirken bir de çay saati için bilet veriyorlar. Biz bunların hiçbirini kullanamadık ve sonradan haberimiz oldu ki (eğer siz de kullanamazsanız) akşam yemeği ekstralarınızdan bilet başı 5-10 euro arası bir düşüş gerçekleştiriyorlarmış.
- Para tuzaklarına düşmeye hazır olun kuzular istedi diye bir mısır patlağına 35 lira verebiliyorsunuz sakin olun 🙂 Ambiyans o kadar büyüleyici ki zaten çoğu zaman farkında olmayacksınız. :))
- Erken kalkın 🙂 Disneyland kendi otellerinde kalanlar için kapılarını 8 de açıyorlar. Dışardan gelen misafirler için açılış saati 10.00 ( biz 11den önce hiç gidemedik 🙂 ) Erken giriş yaparsanız kuyruk bekleme süreniz azalacaktır.
- Park iki alandan oluşuyor. Disneyland Park ve Walt Disney Studios Park. En uzun kuyruk Ratatouille’in evinde vardı ve hızlı geçiş biletleri (fast track) sabahın kuşluk vaktinde bitiyor.Nacizane tavsiyem çok uzun kuyruk olan yerlerde beklemeyin dönün başka oyuncaklarda vakit geçirip geri gelin, baktınız hala kuyruk arşa değiyor ertesi gün erkenden onun için fast track alın 🙂
- Bir de seyahat planınızı haftasonuna denk getirmemeye çalışın, haftasonu turist hariç yakın mesafede ki Fransızlar hatta İngilizler geldiği için çok kalabalık oluyor. Nefes alınmıyor diyebilirim.:/
- Saat 7 de dünyanın en güzel lazer şovu başlıyor. Şato önlerinde bir yer bulun kendinize ve keyfinize bakın. 🙂
- Günlük ve haftalık özel programların olduğu broşürlerden parka giriş yaparken almayı unutmayın. Özel şovlar çocuklar için olduğu kadar sizin için de çok keyifli oluyor. Geçit tören saatlerini de yine aynı broşürden takip edebilirsiniz.
- Girişte bulunan haritaların arkasında bulunan listelerden gitmek istediğiniz alanlarla ilgili programınızı geceden organize edince ciddi bir vakit kazanımı sağlanıyor. 🙂
Buffalo Bill’s Wild West Show
Tam bir hayal kırıklığı !
Biz merakımızdan bir akşam yemeğimizi Buffalo Bill’s Wild West Show ‘da yemek istedik. İnanılmaz ünlü bir şov bu..
Bugune kadar bilmem kaç milyon insan izlemiş de, işte yüzde 90’ı yeniden gelmek istemiş de…
Akşam yemeği biletlerinizi buradan da düşürüp üstüne ödeme yapıp rezervasyon yapabiliyorsunuz ama yine manasız pahallı..Girişten oturma alanına geçinceye kadar korkunç bir koku. ( yüz tane hayvan var içeride ve haliyle koku oluyor ama 4 kişi için 400 euro ödeme isteyip bir de koku izolasyonunu sağlayamamaları mantık dışı ) Dışarısı böyle içerisi farklı mı ? Hayır!Çocuklar oldukça eğlendiler tamam ama ben sahneye bakamadım diyebilirim. Bir kere hayvan sirklerinden hiçbir farkı yok ! Baya baya bufaloları eğitmişler,atlar yerlerde ölü taklidi yapıyor. Sonra silahlar havalarda uçusuyor. Ve bence kızılderililer yeriliyor şov dahilinde. Dandik teksas yemekleri ve hayvan istismarı dısında görebildiğimiz pek bir şey olmadı… Kısacası gitmeyin derim. O kadar güzel ve lezzetli restorantlar var ki değmez…
En sevdiklerimiz
- Bizim için en favori kısım Disneyland Park alanında Peter Pan house oldu. Muhteşemdi. Stüdyo kısmında ise Mickey mouse’un sihirbazlık showu (show mickey and the magician / animagiquw theater ) oldu. O da gerçekten tekra tekrar izlenebilceek kadar güzeldi.
- Her yeri gezebilmek için 3 gece/ 4 gün ideal bir konaklama süresi. ( biraz seri olmak gerekiyor tabi )
Gece yapılacak pek bir sey yok.Haliniz kaldıysa, adım atabiliyorsanız Parise metro ile inebilirsiniz:) Ya da yakınlarda ki avmden alışveriş yapabilirsiniz.
Bu arada lazer showundan sonra da açık olan alanlar hala var, siz kapanış saatlerine dikkat edin.
Kaçırdıklarımız oldu bizim de ama genel olarak o kadar keyifli geçti ki pek umrumuzda olmadı açıkçası. Küfemize dolanlara baktık biz:)
Şahane geçen 4 gün sonunda geceden bavullarımızı kapayıp , 4. günümüzü de Disneyland’da geçirip, dönüş trafiğine kalmadan ( akşam kapanış ile birlikte inanılmaz bir insan seli çıkışa hücum ettiği için sıkıntılı olabiliyor ) transfer için önceden ayarladığımız araç ile birlikte 5 gibi Parise doğru yola çıktık. Bakalım muffinleri burada ne gibi süprizler bekliyordu 🙂
Paris ile ilgili gezi notlarımı ise bir sonra ki yazımda paylaşacağım. 🙂
Herkese kocaman sevgiler…